Derinliği 250 Metre Olan Urartu Su Sarnıcı Definecilerin Hedefinde
Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yer alan Közlüce köyü Erencik Boğazı Kalecik Taşı mevkiinde 2014 yılında kaçak kazı yapılan alan, Urartular dönemine ait olduğu ortaya çıkan bir su sarnıcıdır. Bu sarnıcın derinliği 250 metreye kadar inmekte olup, definecilerin ilgisini çeken tarihi bir yapıdır.
Kaçak Kazı ve Yargı Süreci
2014 yılında gerçekleştirilen izinsiz kazı, Pülümür Asliye Ceza Mahkemesi'ne intikal etmiştir. Mahkeme, suçun yerinde tespiti amacıyla Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden teknik bilirkişi heyetiyle alanda keşif gerçekleştirmiştir. Yapılan incelemelerde, kazı alanının doğal bir yapı olmadığı, aksine Urartular dönemine ait kayaya oyma bir su sarnıcı olduğu belirlenmiştir. Bu tarihi yapının yaklaşık 250 metre derinliğe sahip olduğu ve bu derinlikten sonra su ile dolu olduğu tespit edilmiştir.
Tarihi Değer ve Doğaya Zarar
Kaçak kazı yapan kişiler, hem doğaya hem de bu tarihi yapıya zarar vermiştir. Urartular döneminden kalma bu su sarnıcı, bölgenin tarihi dokusunu ve kültürel mirasını yansıtan önemli bir yapıdır. Definecilerin bu tür kaçak kazıları, tarihi ve kültürel değerlerin yok olmasına ve geri dönülmez zararların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Definecilik ve Tarihi Eser Kaçakçılığı
Definecilerin hedefinde olan bu tür tarihi yapılar, yasa dışı kazılarla sürekli tehdit altındadır. Tarihi eser kaçakçılığı, sadece bir ülkenin kültürel mirasına zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda dünya mirasını da tehlikeye atar. Bu nedenle, bu tür faaliyetlerin önlenmesi ve tarihi yapıların korunması büyük önem taşımaktadır.
Urartular ve Su Sarnıçları
Urartular, su yönetimi ve su yapıları konusunda ileri düzeyde teknik bilgiye sahip bir medeniyetti. Kayalara oyma su sarnıçları, bu medeniyetin su depolama ve yönetimindeki ustalığını göstermektedir. Tunceli'deki bu sarnıç da Urartuların mühendislik becerilerinin bir kanıtıdır.
Tunceli'nin Pülümür ilçesinde bulunan 250 metre derinliğindeki Urartu su sarnıcı, tarihi ve kültürel miras açısından büyük bir öneme sahiptir. Kaçak kazılarla zarar gören bu tür yapılar, koruma altına alınmalı ve definecilik faaliyetlerine karşı etkin önlemler alınmalıdır. Bu tür değerli yapıların korunması, gelecek nesillere aktarılması için hayati önem taşımaktadır.