Mehmet Hüseyin Çavuş’un Gazze’deki savaş hatıraları, Türk askerinin fedakârlık ve vatanseverliğini gözler önüne serer. Osmanlı askeri olarak İngilizler ve işbirlikçi Araplar karşısında verdiği mücadelede yaşadığı kayıplar, ona derin bir intikam duygusu aşılamıştır. Not defterinde "İntikam… AH İNTİKAM!" vurgusu, savaşın acımasız yüzüyle karşılaşan Mehmet Hüseyin Çavuş’un düşmanlarından intikam alma arzusunu açıkça gösterir. Şiirinde ise yalnızlık, savaşın zorlukları.

Türk Askerinin Vasiyeti: ‘İntikam’ Unutma, Unutmak İhanettir!

Türk askerinin kahramanlıkları ve fedakârlıkları, tarih boyunca vatanseverliğin en yüksek örneklerini sergilemiştir. Bu fedakârlıkların en çarpıcı örneklerinden biri, neredeyse bir asır önce Filistin’de, özellikle Gazze’de İngilizler ve işbirlikçi Araplar karşısında savaşan Osmanlı askeri Mehmet Hüseyin Çavuş’un hatıralarından yansıyan sözlerde görülür. Mehmet Hüseyin Çavuş’un not defterindeki bu hatıralar, yalnızca savaşın acı gerçeklerini değil, aynı zamanda vatanseverliğin ve intikam duygusunun ne denli güçlü olduğunu da gözler önüne serer.

Gazze’de Bir Gün


Mehmet Hüseyin Çavuş’un not defterinden alınan bilgilere göre, Gazze’deki savaşın zorlukları, bu kahraman askerler için büyük kayıplarla doluydu. Not defterinde, 6/5 tarihli bir kayıtta, akşam saat altıya çeyrek kala bir İngiliz tayyaresinden atılan bombanın, Ahmed Çavuş komutasındaki topa isabet ettiğini ve bunun sonucunda Kozanoğlu Mehmed, Bandırmalı Ömer, Ödemişli Kazım ve Lüleburgazlı Halil’in şehit olduğunu anlatmaktadır. Ayrıca, Marangoz Abdullah ve Kilisli Mustafa’nın ağır yaralandığı belirtilmiştir.

Yaralı askerlerin sıhhiye bölüğüne gönderildiği, ancak birinin şehit olduğu bilgisi, savaşın acımasız doğasını gözler önüne serer. Mehmet Hüseyin Çavuş, bu kayıpları derin bir üzüntüyle dile getirirken, intikam duygusunun önemini vurgular.

İntikam ve Unutma


Mehmet Hüseyin Çavuş’un not defterinde yer alan iki dize, savaşın ve intikamın onun için ne denli önemli olduğunu açıkça ifade eder:

"Ne bir dua ne Fatiha isterim sizlerden.


İNTİKAM… AH İNTİKAM!.. Geçmeyiniz bizlerden.."

Bu dizedeki "İntikam" vurgusu, Mehmet Hüseyin Çavuş’un savaşta yaşadığı kayıpların ve acıların, onun için nasıl derin bir iz bıraktığını gösterir. Savaşın acımasız yüzüyle karşılaşan Mehmet Hüseyin Çavuş, düşmanlarından intikam alma arzusunu, bir vatansever olarak en yüksek öncelik olarak görmüştür.


Mehmet Hüseyin Çavuş’un not defterine düştüğü şiir, savaşın acılarını ve Türk askerinin yalnızlığını etkileyici bir şekilde anlatır:

Şiir: Türk’ün Yalnız Dostu

"Gazzenin kumundan çokmuş meğer kalleşi
Nasıl sırtından vurur insanı din kardeşi
Dönün Yiğitler dönün geri
Türk'e Türkten başka dost bulamadım
Filistin Trablusgarp Yemen illeri
Hangisini kanım ile sulamadım
Gezdim cephe cephe bütün çölleri
Burnumda tüttü köyümün deli gülleri
Türk'e Türkten başka dost bulamadım
Üstünüze titredik busatımızı bitledik
Susuz kaldık aç kaldık biraz azık istedik
Süngümüzle kızgın kumu eşeledik
Türk’e Türkten başka bir yudum su
verecek kul bulamadım
Dönün Yigitler dönün geri
Kurumadı mendilimde alın teri
Müslüman gardaşın bitmedi kini
Türk’e Türkten başka yar bulamadım
Çok özledim yarimi anamı
Selam ederim bubama ellerinden öperim
Dönün Yiğitler dönün geri
Türk’e Türkten başka dost bulamadım"

Bu şiir, Mehmet Hüseyin Çavuş’un yalnızlık, vatanseverlik ve intikam duygularını dile getirirken, aynı zamanda savaşın getirdiği zorlukları da gözler önüne serer. Türk askerinin yalnızca vatanına olan bağlılığı değil, aynı zamanda yalnızlığa ve düşmanın kalleşliğine karşı duyduğu öfke de açıkça ifade edilmiştir.


Mehmet Hüseyin Çavuş’un hatıraları, Türk askerinin savaşta yaşadığı derin acıyı ve intikam arzusunu etkileyici bir şekilde ortaya koyar. Gazze’de yaşananlar, yalnızca bir savaşın değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık ve onur mücadelesinin de sembolüdür. Mehmet Hüseyin Çavuş’un “İntikam” ve “Unutma” vurgusu, tarih boyunca Türk askerinin vatan sevgisinin ve fedakârlığının bir yansıması olarak kabul edilir.

Bu hatıralar, Türk milletinin kahramanlık tarihinin önemli bir parçasıdır ve bu tarih, unutulmadan geleceğe aktarılmalıdır.