Yaşam süresini uzatmak isteyenler için, uzun ömürlülüğü sadece yaşamak değil, sağlıklı ve aktif bir şekilde yaşamak olarak tanımlamak önemlidir. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, uzun ömürlülüğün, sağlıklı bir yaşam sürecine dönüşmesinin vurgusunu yapıyor. Özellikle 60'lı yaşlardan sonra karşılaşılabilecek sağlık sorunları, insanların hayatta kalma ve yaşam kalitesini koruma mücadelesini artırıyor.
Dr. Peter Attia'nın "Outlive" kitabında da belirtildiği gibi, uzun bir ömür sadece yaşamakla değil, kronik hastalıkları önleyerek sağlıklı bir şekilde yaşamakla mümkün olabilir. Metabolik işlev bozuklukları, kalp ve damar hastalıkları, kanserler ve nörodejeneratif hastalıklar, uzun ömürlüğü tehdit eden temel faktörler arasında yer alıyor.
Özellikle insülin ve kan şekeri düzeylerindeki dalgalanmalar, bu sağlık sorunlarının önemli tetikleyicilerindendir. İnsülin direnci, vücudun insüline verdiği yanıtın zayıflamasıyla karakterizedir ve kan şekerinin etkili bir şekilde yönetilmesini zorlaştırabilir. Bu durum, yaşlılıkla birlikte karşılaşılan yaygın bir sorundur ve sağlıklı bir yaşam sürebilmek için dikkatle izlenmelidir.
Sağlıklı bir yaşam için öneriler şunlardır: Açlık insülininin 5'in altında, açlık şekerinin 100'ün altında olması gerekmektedir. Tokluk insülini 25'in altında tutmak, tokluk şekerini ise 140'ın altında tutmak önemlidir. Bu değerler, sağlıklı metabolizma için önemli göstergelerdir ve düzenli olarak takip edilmelidir.
Sonuç olarak, uzun bir ömür sadece yaşamakla değil, sağlıklı bir şekilde yaşamakla mümkündür. İnsülin direnci gibi önemli sağlık sorunlarına karşı bilinçli bir şekilde hareket ederek, yaşam kalitesini artırabilir ve sağlıklı bir ömür sürebilirsiniz.
Sağlığınızı korumak için düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırmak ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir.
