Devletin nüfuzunu temsil eden polis, kendine verilen yetki ve imtiyazı kötüye kullanmadığı müddetçe elbette ki toplumsal huzurumuz için çok önemli ve faydalıdır.

Yakın geçmiş tarihimizin kaos ortamlarında kuşkusuz insanlık dışı tutumlar sergilemiş bazı polis memurları olmuştur; fakat bunu bütün Emniyet Teşkilâtına yakıştırmak yanlış kere yanlış olur!

Toplumsal arbedelerde polis memurlarının davranış biçimlerini eleştiriyoruz. Bu haklı eleştiriler polisin halka daha demokratik tutum sergilemesi yönünde atılacak adımlara katkı sağlayacaktır.

Polise dair güzel haberler de var…

Lise öğrencisi bir kardeşimiz, akşamın geç saatlerinde tenha bir yolda yaşadığı olayı anlatıyor… Yanında kız arkadaşı olduğu hâlde son dolmuşu beklerken bir polis otosu yanlarında duruyor. Gençler ansızın korkuya kapılıyor.

Devriye otosundaki polis memurları tebessüm ederek “Merhaba gençler, hayırlı akşamlar…” diye seslenince gençler rahat bir nefes alıyor.

Bizim gençler de heyecan ve sevinçle polis memurlarına karşılık veriyorlar: “İyi akşamlar…”

 Polis memurları, “Gençler bu saatte buralar pek tekin olmayabilir, sizi gideceğiniz yere kadar bırakalım” teklifinde bulunuyorlar. Gençlerimiz bu güzel teklifi memnuniyetle kabul ediyorlar.

Gençleri kentin merkezî bir yerinde bırakan polisler, tekrar aynı tebessümle iyi akşam dileklerini sunarak görevlerinin başına dönüyorlar…

İşte “Türk Polisi” budur ve her daim böyle olmalıdır.

Bu polis devriyesini can-ı gönüldün kutluyorum. Eminim ki, şimdiki polislerimizin tamamı aynı duyarlılıktadır.

Bize böyle polisler yakışır.

Azarlayan, cop sallayıp silah çeken polis istemiyoruz!