Siyasi partiler, kadroları ve teşkilat yapıları ile güçlenirler. Her kesime hitap ederek tabanlarını genişletmeli, sağlam bir zemin üzerine kurulmalıdırlar.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu hükümlerine göre kurulan ülkemizdeki siyasi partiler, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda demokratik rejimlerin siyaset alanındaki vitrinidir. Toplum içi kişilerin görüş ve felsefelerinin farklılığı nedeniyle siyasi oluşumlar meydana gelmiştir. Ortak siyasi görüşlere sahip kişiler, teşkilatlanarak siyasi partileri meydana getirmişler, temsil yeteneğine sahip partiler ve bünyesindeki kişiler, halkının sesi olmuş, halkının istek ve ihtiyaçlarını gidermekle sorumlu hale gelmişlerdir.
Tarihi süreç içerisinde bazı dönemlerde insanlar seslerini ya duyuramamış yada varolan kast sistemi nedeniyle bulundukları gruptan öteye gidememişlerdi. 1789 Fransız İhtilali ile başlayan Sanayi Devrimi ile halk hakkını arama çabasına girmiştir. Bu tür hak arayışları günümüzde, sivil toplum örgütleri, partiler, konfederasyonlar adı altında toplanmıştır. Siyasi oluşumlar, yönetimsel anlamda bazı kural ve hedefler içerir. Geçmişten geleceğe fikirleri ve amaçları bir olan insanları bir çatı altında toplarlar.
Siyasi partilerin kurulma süreci zor değildir. Ancak teşkilatlanma ve organizasyon yapılanması açısından zor bir sürece tabidirler. Merkezi idareden en alt birime kadar il-ilçe başkanlıkları, mahalle temsilcilikleri, kadın kolları teşkilatlarından gençlik kollarına kadar her kademesi özenle seçilmelidir.
Fakat her siyasi oluşum devamlılığını kolayca getiremez. Ancak samimi duygular içinde bir felsefenin veya idealin savunucuları olmaları halinde taraftar toplayarak parti, zeminini kuvvetlendirebilirler. Toplama parti denilen oluşumların dağılma süreçleri de kolay olur. Çünkü ortak düşünceleri, tarihten gelen ortak felsefeleri yoktur. O an için halkın ihtiyacıymış gibi görünseler de halkın düşüncesine ve ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremezler.
Bir felsefenin veya idealin savunucusu olan partilerin yöneticisi olmak, bu tür partilerde görevini hakkı ile yerine getirmek çok zordur. Her yönetici, bu tür partilerde liderlik yapamaz. Kitleleri ardından sürükleyemez. Bu beceri ve yeteneğe sahip değillerdir. Felsefe veya ideal savunucuları çok donanımlı olmalıdır. Çünkü bu tür partilerin her hali dikkatle takip edilmekle birlikte yaptıkları yada yapacakları şeyler merak uyandırmaktadır. Siyasi partiler kadroları ve teşkilat yapıları ile güçlenirler. Her kesime hitap edebilme yeteneği ile tabanlarını güçlendirirler. Önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bakarak, tüm vatandaşlarını kucaklarlar.
Büyük düşünen, büyük idealleri olan bir o kadar da sağlam zemin üzerine kurulan, ülke ve dünya gerçeklerini yakından takip eden, siyasi parti, ülke için bir kazançtır. Vatandaş olarak bu tür partilere sahip çıkmalıyız. İmkan dahilinde, maddi ve manevi destek vermeliyiz. Bu tür sosyal organizasyonlarda, aktif olarak görev almalı, yetenek ve bilgilerimizi burada paylaşmalıyız. Ancak halkını uyutan, yalan ve sahtekarlıklarla dolu bir siyasi oluşuma da asla destek vermemeliyiz.
Siyasi partilerin halka karşı çok büyük sorumlulukları vardır. Halktan her zaman bir adım önde hareket etmeli, halkının nabzını tutmalı, vatandaşların duygu ve düşüncelerine önem vermelidir. Eleştirilere açık olmalı, yeni fikirler ortaya koyabilmelidir.Siyasi partilerin yönetim kademesine önemli görevler düşmektedir.Buralarda görev alan yetkililer, bütün gün hizmet edebilecek tarzda bir yapıda olmalı, sabırla ve kararlılıkla hareket etmelidir.
Cumhuriyet dönemi çok partili hayata geçiş anında, uygulanan sistem ve halkın partilere bakış anlayışıyla, günümüz Türkiye’sinde çok farklılıklar vardır. İnsanlar, artık neyi niçin istediklerinin tam olarak farkındadırlar. Seçecekleri yöneticileri ince eleyip sık dokurlar. Halkımız artık meydanlarda söylenen yalan yanlış, boş ve anlamsız sözlere inanmamaktadır. Bu nedenle, geleceğe güvenle bakmayan, kendinden emin olmayan siyasilere gereken ilgi gösterilmemektedir.
Anayasamızın değişmez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez maddelerinden olan, yönetim biçimimiz Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında, dünyada söz sahibi olmuş, Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye için mücadele edenlere gereken desteği vermeliyiz.Bizler dünya tarihinde her dönem çığır açmış bir toplumuz.Her alanda üstün başarılara imza atmışız. Bizler büyük düşünen, büyük hareket eden, yılmadan, sabırla, azim ve kararlılık içinde, ülkesini dünyada önder yapan, şanı ve şerefi olan, adaletle hareket eden, gariplerin koruyucusu, mazlumların yardımcısı, haksızlığın karşısında devleşen, düşmanına bile adaletle hükmeden bir ırkın, bir toplumun, yiğit ataların, torunlarıyız. Yeniden çağa damga vurmamız an meselesi. Yeter ki biz kendimize inanalım ve güvenelim. Kendimize saygı duymazsak , başkaları bize asla saygı duymaz.Kendi kendimize yaptığımızı da başkası bize yapmaz.