Çanakkale savaşları, Türk milletinin tarihte yazdığı en önemli destanlardan biridir. Bu savaşları sadece askeri bir zafer olarak görmek, Türk milletinin milli ve manevi değerlerine haksızlık olur.

                    

  Çanakkale savaşları, savaştan öte Türk Milletinin tarihte yazdığı en önemli destanlardan biridir.

          Çanakkale savaşlarını sadece bir askeri zafer olarak görürsek, Türk milletinin milli, manevi değerlerine ve inancına haksızlık etmiş oluruz. Türk milleti Trablusgarp ve Balkan savaşlarının verdiği acıların yarasını sarmadan, kendisini hiç ilgilendirmeyen, sömürgeci Avrupa devletlerinin hırs, ihtiras ve ekonomik kazanç için başlattığı birinci dünya savaşının psikolojisi içerisinde kazandığı zaferdir. Birinci dünya savaşının kaderi, Türk milletinin de kaderi olan, Çanakkale cephesidir. Türk milletinin Celaletini ve Kahramanlığının örneğini bütün dünya ya gösterdiği adının tam anlamıyla söylendiği destanlaşmış bir zaferdir.

       Milli müdafaanın en güzel örneğinin verildiği bu cephede Türk milleti, devletiyle büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindeydi yoksulluk ve sefaletin boy boy olduğu bir ortamda. Türk milletinin bağrından çıkan Allah’ın lütfü Mustafa Kemal Çanakkale cephesi komutanlığı görevine atanmıştır. Türk milletinin karakterini çok iyi bilen, bir asker Orduya komut veriyor” Süngü tak” Komutuna devam ederek “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.”Böyle bir komutu her komutan vermeye cesaret edemez. Ancak Türk milletinin bütün özelliklerini, çok iyi tanıyan bir komutan verebilir.Mustafa Kemal Türk milletinin Ya İstiklal Ya Ölüm diyerek hiç düşünmeden şahadet şerbetini içeceğini bildiği için,Tarih boyunca boyunduruk altına girmemiş.esir olmaktansa ölmeyi tercih eden bir milletin evladı olarak bu komutu vermiştir.

     Çanakkale savaşında profesyonel olarak savaşı ve savaş taktiklerini bilen asker yoktu.vatanını canından aziz bilen,Türk İslam gurur ve şuurunu bilen, üniversite öğrencileri,öğretmenler,memurlar,saf Anadolu dan vatan için ölmeye geldim, diyen Mehmet ler,Vatan sevgisinin verdiği, İmanı ve İnancıyla Mevlana’nın dediği gibi”Ateşe koşan Pervaneler”misali hiç düşünmeden şahadet şerbetini içmeye koşuyorlardı.

     Vatan için bu gençler,şair in dediği gibi “Bayrakları bayrak yapan kandır.Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır”diyerek bütün dünyaya haykırıyordu.Onlar için aziz vatanı emperyalist çizmeler çiğneyecekse,şehitlerinin kemikleri sızlayacaksa,Vatanı tekrar vatan yapmak için şehit olmak,vatan topraklarını kanlarıyla sulayıp,yoğurarak Vatan yapmak için,şehit olmaktan daha aziz ne olabilirdi.

       Avrupa’nın sadece sömürgeleştirmek için geldikleri Çanakkale de, emperyalist emellerini gerçekleştirmek için çağın en son teknolojisiyle donattıkları ordu top ve tüfekle adeta ölüm kusuyordu top gülleleri dolu gibi sağanak halinde bu vatanın öz evlatlarının üzerine yağıyordu.Top güllelerinin düştüğü her yerden onlarca insan cesedi havalarda uçuşuyordu.Ancak ölenlerin yerine yeni askerler gelerek ölenlerin yeri hemen dolduruluyordu.Savaşı manzumesiyle çok iyi tasvir eden,Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un”Ölü fışkırtmakta yer.Ölü Yağdırmakta gök.Ne büyük mahşer,Kafa,kol,Bacak.El,Parmak.Gökten yağıyor sağanak,sağanak.”dediği gibi Bitmeyen tükenmeyen vatan sevgisiyle insanlar savaşa değil ölüme koşuyorlardı.

       Vahşi batının tekniğine modern silah ve cephanesine “Ben ezelden beri hür yaşadım. Hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.”diyerek cevabını veriyordu.bu ruh ile.bu iman ve inanç ile yapılan mücadele Avrupa’nın askerleriyle.generallerinin de psikolojisini ve moralini bozuyor çağın en modern silahlarının yaptığı katliamların işe yaramadığını, Türk milletinin bir ölüp bin dirildiği görünce sadece askerlerin değil genarallerinin de moralleri bozuluyordu.

  Türk milleti tarihi boyunca birçok zaferler tatmış. Ancak Çanakkale zaferine sadece tadılan bir zafer demek yanlış olur. Çanakkale zaferi Türk milletinin  imanı ve inancı ile Türk tarihine yazdığı Destanlaşmış bir zaferdir.