Nezaket, asaletin bir yansımasıdır ve köklü devlet geleneğine sahip milletlerin en önemli hasletlerinden biridir. Diplomaside ise nezaket, devlet adamlarının karakterini ortaya koyar. Geçmişte Osmanlı ve Safevi arasında yaşanan hediyeleşme örneği, gerçek diplomatik nezaketin ne olduğunu gösterirken, günümüzde bazı liderlerin sergilediği tutumlar tam aksine diplomatik nezaketsizliktir. Tarih boyunca asalet ve nezaket sahibi olanlar kazanmış, kibir ve hoyratlık sergileyenler ise kaybetmiştir.
"Nezaket ve Asalet: Devlet Adamlığının Unutulan Erdemi"
Asil olmak zor iştir. Her insanın kaldıracağı bir haslet değildir. Asalet insanın derin köklerine, soyuna ve medeniyetine bağlı bir haslettir. Soyu asil olmayan, bir devletin vatandaşı olmayan, bir millete mensubiyet duygusu ile bağlı olmayanların taşıyacağı bir haslet değildir nezaket. Nezaketli davranış, bazı zamanlarda kişiler arasında, bazı zamanlar toplumlar arasında zuhur eder. Devletler ve devlet adamları arasında olanına da “Diplomatik nezaket adı verilir”
Geçtiğimiz günlerde bir ülkeyi ziyaret eden bir başka ülkenin devlet başkanına ev sahibi ülkenin başkanı tarafından uygulanan davranışa tam manası ile diplomatik nezaketsizlik ve hatta diplomatik mobink denir. Devletler sosyolojik olarak iki gurupta incelenebilir. Birinci gurupta kökleri tarihin derinliklerine dayanan, zamanı ne kadar geriye alırsanız geçmişinde devlet geleneği olan milletlerin devleti ki bunun en güzel örneğini Türk devleti ve Çinlileri gösterebiriliriz.
Bir diğer devlet türü ise göçler yoluyla bir araya gelmiş mazisi olmayan devlet geleneğinden habersiz toplumların oluşturduğu adına devlet denen devletçikler. Buna en güzel örnek ise ABD gösterilebilir. Bir tutam İngiliz, bir tutam İspanyol, bir tutam latinin bir araya gelerek üniter bir yapısı olmayan devletciklerin bir araya gelerek oluşturduğu devletler. Bir diğeri ise kabile devletleri ki bunları en çok Arap kavimlerinde ve Afrikanın bazı bölgelerinde görmek mümkün.
Varlık sebebi millete değil de çıkar ilişkisine dayanan devletlerin devlet adamlarında nezaket aramak saflık olur. Ama son yaşanan hadise kadar da nezaketsizlik olamaz. Senin takım elbisen yok mu? Gibi sorular insan onuruna yakışmayan hele hele bir kendini dünyanın süper gücü sayan bir ülkenin devlet başkanına hiç yakışmayacak bir diplomatik nezaketsizlik ve diplomatik mobinktir.
Yıllarca savaşta olan bir ülkenin yer altı zenginliklerine el koymak için anlaşma dayatmaya çalışacaksınız, bu ülkenin milletini yok sayarak ülke topraklarını savaşın diğer tarafı ile paylaşacaksınız, sonrada böyle nezaketsizlik yapacaksınız. ABD bunu yıllarca yaptı ama bu kadar da aleni değildi. Saddam Hüseyin’i kışkırtıp destek verip, İran ile 8 sene savaştırdılar yetmedi, Kuveyt’i işgal ettirdiler sonunda da Irak’ı işgal ettiler. Şimdi aynı filmi Ukrayna için yapmaya çalışıyorlar yerse.
Nezaket denen hasletin en güzel örneğini en çetin zamanlarda uygulayan tarihte güzel örneklerden biri Safevi Türk devleti ile Osmanlı Türk devleti arasında 1516 yılında yaşanmış olayda görebiliriz. Kadim bir devlet geleneği olan Türk milletinin iki devletinin başında bulunan İsmail safavi ile Yavuz Sultan Selim han arasında yapılan hediyeleşmedir.
Bir birine düşman olan iki devletin sultanları en sonunda Çaldıran’da karşılaşarak Safavi hanedanı tarih sahnesinden silinmiştir. Nezaketsiz olan İsmail Safavi malup olmuştur. Çaldıran’a gelinmeden Yavuz ile şah İsmail arasında mektupla tehditler tahrik edici hediyeler yaşanmıştır. Bunlardan en nezaketsiz olanı nezaketle karşılık bulmuştur. Şah İsmail’in elçisi Yavuz sultan Selim hana İsmail tarafından gönderilen hediye paketini teslim etmiş, çok şatafatlı paketi açtıran Yavuz, paketin içinden insan dışkısının çıktığını görünce, gülmüş ve çok hiddetlenmiş ama devlet adamı nezaketini göstererek.
Hasan can'a İstanbul’un en güzel lokumunu hazırlatın bana getirin.
Hasan can anlam verememiş ama Yavuz’a sormak ne mümkün. Çaresiz gidip en güzel lokumlardan hediye paketi yaptırıp getirmiş, Yavuz sultan Selim han vezirine;
Hasan can yaz bakalım “Herkes yediğinden ikram eder” notunu lokumların üzerine iliştirerek Şahın elçisine verip gönderir. İşte bu diplomatik nezakettir. Şahın davranışı ile ABD başkanının davranışı aynı türden bir nezaketsizliktir. Ona tam da bir Yavuz Sultan Selim gerek.
İşte ben bu yüzden Milletimi ve Devletimi çok seviyorum çok.
Bu yüzden Türk milliyetçisiyim.