Türler konusunda TRT kuruluşundan bu yana bir okul ve Türkiye’nin hafızasıdır. Erken Cumhuriyet döneminde yaşayan büyük ustalar hep TRT çatısı altında toplanarak mükemmel bir arşiv ve alan çalışması yaparak bir hazineyi oluşturmuştur.

Âşıklık geleneği bizim en has geleneklerimizin başında gelir. Efkarlandığımızda türkü söyleriz, sevdalandığımızda türkü söyleriz, cenazelerimize ağıtlar yakar melodi eşliğinde türkü söyleriz. Bu kadar zengin çeşitliliğin olduğu bir sanat dalında da toplumun katmanlarını oluşturan insanların yaşadıkları coğrafya ve yöresel ağız özelliklerine göre çeşitli örneklemeler verebilir.

Nasıl ki, coğrafya insan sosyolojisinde ve antropolojisinde etkili ise, Âşıklık geleneğinde de coğrafyanın etkisinden bahsetmemek olmaz. Örneklerle anlatmak gerekirse; Anadolu’da doğusu ile batısı, kuzeyi ile güneyi arasındaki giyim kuşam, gelenek ve adetler, yöresel lehçeler, Türkçenin genel kaidelerini bozmadan farklılıklar gösteriyorsa, âşıklık geleneği de genel ahengi bozmadan yöresel farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklara halk kültüründe “Yöresel incelikler ya da yöresel özellikler” denmektedir.

Yöresel incelikler konusunu ele aldığımızda, Âşıklık geleneğinde tavırlar ortaya çıkmaktadır. Genel tavrına baktığımızda; Âşıklık geleneği dendiğinde, Âşığın halk şiirini yazması, halk dilinde melodik anlatımı, müzikal anlatımı, doğaçlama yapması gibi ana ve de değişmez kurallar Âşıklık geleneğinin genel tavırlarını ortaya koyar ve bu tavırlar geleneği sürdüren bütün Âşıklar tarafından bilinmesi ve icra edilmesi gerekir.  Bu genel tavırlar Âşıklığın anayasası gibidir. Geleneğin genel tavırlarını bu şekilde izahından sonra, diğer bir tavır türü ise “Yöresel tavırlardır.

Yöresel tavırların en belirgin özelliği ise; Türkçeyi yöresel ağız  yani yöresel lehçe ile naif bir tavırla icra edilmesidir. Âşıklık geleneğini sürdüren bir ozan, Âşık, yada halk şairi adına ne dersek diyelim, yaşadığı coğrafyanın bütün sosyolojik, antropolojik ve dil ile lehçe (ağız ) özelliklerini yansıtmalıdır. Geleneği kullanılan sazlar bakımından ele aldığımızda, Doğu Anadolu  (Erzurum, Kars, Sivas, Ağrı vb) Âşıklık geleneğinde sazlar genellikle divan ve meydan sazlarının kullanıldığı, Güney Anadolu (Çukurova başta olmak üzere Adana, İçel, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş vb.) Âşıklık geleneğinde kullanılan sazlara baktığımızda kısmen divan sazlar olmakla beraber, bağlama türü ile Karacaoğlan’ın ve Dadaloğlu’nun kullandığı “Irızva” da denen bir tür curanın kullanıldığı. Batı Anadolu’ya bakıldığında bağlamanın yanında üç telli de denen bir tür curanın kullanıldığı (Genellikle teke yöresi olarak bilinen (Antalya, Burdur, Denizli ve Mersin ilinin Toroslar bölgesi) Orta Anadolu Âşıklık geleneğinde ise (Kırşehir, Nevşehir, Ankara, Çorum, Yozgat vb) coğrafyada ise meydan sazları ile divan türü büyük tekneli sazların kullanıldığı, bunların perde bağlamalarının da daha sık bağlanmış, ara sesleri zenginleştiren sazların yaygın olduğunu görmekteyiz. Bu türden müzik aletlerinin kullanımı bir yöresel tavrı anlatmaktadır.

Geleneğin melodi anlamda icrasında ise yöresel tavırları şu şekilde anlatabiliriz. Yörelerde kullanılan ağız özelliklerinin bir gereği olarak türkü girişlerindeki ünlemeler, giriş avazları yöreden yöreye değişiklik göstermektedir. Örneğin Çukurova Âşıklık geleneğinin havalandırmalarında genellikle  aman ey, aheyy, aydos gibi girişler kullanılırken, doğu Anadolu da aman aman, ah aman gibi avazlara rastlanır. Orta Anadolu da ise genel olarak Çukurova ve Barak yöresinde kullanılan bozlak türlerinin yaygın olarak kullanıldığını görmek mümkündür.

Âşıklık geleneğinde türlere bakıldığında ise icracı Âşıklar yada ozanların  türler konusunda bilgi sahibi olmadıkları, büyük bir çoğunluğunun ise ustalarından aldıkları eserleri devam ettirdikleri, türleri ise farkında olmadan icra ettikleri görülmektedir. Tür; Müikal anlatımı, seyr, havası, ağız özellikleri bakımından bir Âşık havasını ve bir yöreyi yansılayan sanat eserleri olarak açıklanabilir. Türler yalnızca halk edebiyatının Âşıklık geleneğinde olmaz Halk Oyunlarımızın ana unsurlarındandır. Örneğin; Halaylar, Barlar, Zeybekler, Seymenler, Karşılamalar, Kaşıklı karşılamalar, Horonlar tür örnekleridir.

Âşıklık geleneği türleri ise yöre yöre değişiklik ve zenginlik göstermektedir. Örneklerle izah edecek olursak; Güney Anadolu özellikle Çukurova bölgesi Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş,Hatay’ın Çukurova bölümünde, Bozlaklar, Baralar, Türkmeni bozlaklar, Ağıtlar, Varsağılar, Atışmalar,  Güzellemeler, Özellikle Gaziantep Mercidabık ovası (Barak) adı ile yaygın olan kültürel coğrafyası geniş olan bölgede ise, Baraklar, Bozlaklar, İskanlar, Göçler, Hoyratlar, Ağıtlar, Doğu Anadolu Âşıklık geleneğinde türler ise, Erzurum, Kars, Ağrı, Van, Divan, Koçaklama, Mayalar, Derbeder, müstezat, Kars ve çevresinde Karaçi, terekeme gibi tür özelliklerinin yanı sıra birçok tür mevcuttur. Sivas, Çorum, ve orta Anadolu da Deyişler, Bozlaklar yaygın bilinen türlerdir,