“Bizden bi’ cacık olmaz” ifadesi, çoğu zaman toplumumuzda başarısızlıklarımızı ve hayal kırıklıklarımızı dile getiren, içsel bir eleştiriyi yansıtan bir cümledir. Ancak bu düşünce, motivasyonumuzu azaltarak geleceğe dair umutlarımızı kırabilir. Halbuki toplum olarak güçlü yanlarımızı, dayanışmamızı ve yardımlaşma ruhumuzu öne çıkararak “Bizden bi’ cacık olur” diyebiliriz.
Türkiye’de pek çoğumuzun hayatında bir noktada duyduğu, hatta kimi zaman içten içe kendisinin bile söylediği o tanıdık cümle: “Bizden bi' cacık olmaz.” Peki, bu ifade gerçekten doğru mu? Toplum olarak hayal kırıklıklarımız, başarısızlıklarımız ve bazı toplumsal dinamikler yüzünden böyle düşünüyoruz, ama bu düşüncenin kökenine indiğimizde, karşımıza çıkan tablo aslında biraz daha karmaşık.
Kendimize Dair Eleştiriler: Samimiyet mi, Kendi Kendimize Vurduğumuz Darbe mi?
Bu deyim, genellikle içsel bir samimiyetle ve mizahla söylenir. Gündelik hayatımızda veya toplumsal olaylarda umduğumuz gelişmeleri göremeyince, kimi zaman işlerin yolunda gitmediğini kendimize hatırlatmak için “Bizden bi’ cacık olmaz” deriz. Ancak bu cümlenin ardında kendimize yönelik güçlü bir eleştiri yatar. Peki, gerçekten de hiçbir şey başaramıyor muyuz?
Başarı ve Başarısızlık Kavramı: Standartlar ve Gerçeklik
Başarıyı ve başarısızlığı tanımlarken kullandığımız ölçütler çok önemli. Başarı kavramını genelde ekonomik büyüme, bilimsel ilerleme, teknolojik gelişmeler gibi somut göstergelere göre değerlendiriyoruz. Bu ölçütlerle bakıldığında, evet, Türkiye'nin zaman zaman bu alanlarda geride kaldığını söylemek mümkün. Ancak toplumun tümünü bu kavramlarla değerlendirmek, yüzeysel bir bakış açısı olabilir. Birçok kültürel değer, dayanışma, komşuluk, insani yardım gibi kavramlarda son derece güçlü olduğumuzu da göz ardı etmemek gerekir.
İyi Yönlerimizi Görmezden Geliyor muyuz?
Kendi kendimizi eleştirdiğimizde, iyi yönlerimizi görmezden gelme eğilimindeyiz. Eğitim sistemindeki sorunları, ekonomik dalgalanmaları, siyasi çalkantıları konuşurken bunların yarattığı negatif enerjiden kurtulmak zor olabilir. Ancak toplum olarak gösterdiğimiz dayanıklılık, zor zamanlarda sergilediğimiz birlik ruhu ve yardımlaşma, iyi yönlerimizden yalnızca birkaçıdır. Kötümser bir yaklaşım yerine bu güçlü yanlarımızı daha fazla vurgulamak, topluma güven aşılamak açısından önemlidir.
Kötümserliğin Psikolojik Etkisi: Başarıyı Engelleyen Bir Zihniyet mi?
“Bizden bi’ cacık olmaz” düşüncesi zamanla bireylerin motivasyonunu ve toplumsal enerjiyi düşürebilir. Toplum olarak sürekli olarak kendimizi eleştirmek, insanların özgüvenini azaltabilir ve gelecekte başarıya ulaşma ihtimalimizi sınırlar. Bu düşünce yapısının yerine “başarabiliriz” inancını aşılamak, gerek bireysel gerek toplumsal anlamda gelişimimizi destekleyecek bir adım olabilir.
Eleştirel Düşünce Şart, Ancak Umudu Korumak Daha da Şart
Tabii ki eleştirel düşünce, gelişim için gereklidir. Ancak eleştirinin dozu kaçtığında umudu kıran, motivasyonu düşüren bir silah haline gelebilir. Eleştiriyi yapıcı bir şekilde kullanmak, kendimizi geliştirmenin yollarını aramak, hatalarımızdan ders çıkarmak her toplum için gereklidir. Eleştirel düşünceyi, umudu kırmayan ama gelişimi hedefleyen bir araç olarak kullanmak ise bu noktada çok önemlidir.
Gelecek İçin Daha Yapıcı Bir Yaklaşım: “Bizden Bi’ Cacık Olur”
Toplumsal algıların değişimi, çoğunlukla bireysel olarak başladığında daha güçlü etkiler yaratır. Eğer her birimiz “Bizden bi’ cacık olur” diyerek umut dolu bir tavır sergilersek, bu tavır zincirleme etkiler yaratabilir. Genç nesillere daha umut dolu bir bakış açısı kazandırarak, onları cesaretlendirerek toplum olarak daha ileri gidebiliriz.
, “Bizden bi’ cacık olmaz” ifadesi belki mizahi bir çıkış, belki bir iç döküş olarak söyleniyor. Ama bu deyimi sorgulayıp yerine “Bizden bi’ cacık olur” demek, geleceğe yönelik daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek için küçük ama etkili bir adım olabilir.
Belki de ihtiyacımız olan şey, kendimize olan inancımızı yeniden kazanmak ve umudumuzu kaybetmeden ilerlemeye devam etmek.
Yazan:Cem SEYMEN