Afetzede vatandaş yeni evinde yeni hatıralar biriktirmek için heyecanlanıyor Afetzede vatandaş yeni evinde yeni hatıralar biriktirmek için heyecanlanıyor

Düzce Üniversitesi; öğrencilerine yönelik verdiği eğitimlerle, yapacakları mesleğin diğer disiplinlerle ilişkisinin farkında olan, bilinçli bireyler yetiştirmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Sağlık Bilimleri Fakültesi İşletmede Mesleki Eğitim Dersi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Selin Keskin Kızıltepe’nin organize ettiği etkinlikte sunum yapan Tıp Fakültesi Hastanesi Çevre Sağlık Teknisyeni Yeşim Dağdeviren, mesleki hayata atılacak öğrencilere sağlık kuruluşlarında tıbbi atık yönetimini anlatarak, sıfır atık konusunda dikkat edilmesi gerekenlerden bahsetti.

“Sıfır atık için atıkların tanınması gerekiyor”

İhtiyaç duyulmayan ve uzaklaştırılması gereken her türlü maddeyi atık olarak tanımlayarak sözlerine başlayan Yeşim Dağdeviren, tıbbi atığı ise; “Sağlık ünitelerindeki işlemler sırasında ortaya çıkan enfeksiyöz, patolojik ve kesici-delici atıklardan oluşan atıkların genel adıdır” şeklinde tanımladı. Sağlık hizmeti veren birçok kuruluşun faaliyetleri esnasında ortaya çıkan her türlü atığın hastane atığı olduğunu söyleyen Dağdeviren, sağlık kuruluşlarında oluşan atığın; yüzde 80’ninin evsel, yüzde 15’inin patolojik ve enfekte, yüzde 3’ünün kimyasal ve farmakolojik, yüzde 1’inin kesici-delici ve yüzde 1’den azının ise az özel atıklar olarak bilinen; atık pil, kırık cam malzemeler gibi ürünlerden oluştuğunun bilgisini paylaştı.

Atıkların risk altına aldığı gruplar

Dağdeviren, sağlık kuruluşlarında oluşan atıkların; sağlık çalışanlarını, çevreyi, hastanede yatan veya evde tedavi olan hastaların, hastane atıkları ile teması olan yardımcı hizmet görevlilerinin, atıkları bertaraf eden işçilerin ve çöp karıştırıcılar ile buraya gelen hayvanların atıklardan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Dağdeviren, verilen atık yönetimi eğitimleriyle bu risklerin en aza indirilebileceğini vurguladı.

Tıbbi atıkların çevreye etkileri

Doğrudan veya aracı hayvanlarla bulaşabilen, bazen de; fare, sinek vb. haşere, kemirgen ve diğer canlılar için (fauna) beslenme ve üreme kaynağı olması nedeniyle tıbbi atıkların insan ve çevre sağlığını dolaylı olarak olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Dağdeviren, “Doğrudan veya aracı hayvanlarla bulaşabilen; cüzzam, veba, kolera, dizanteri, tüberküloz, kuduz, sıtma gibi hastalıklar biyolojik olumsuzluklara örnek gösterilir. Yetersiz temizlik ve atık yönetimi uygulamaları ile çevre ve insan sağlığı arasındaki ilişki, kalkınamamış veya kalkınmakta olan ülkelerde açıkça gözlemlenmektedir” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nde sağlık kuruluşlarının izleyeceği yol haritasının belirlendiğini ifade eden Dağdeviren, oluşturulan bu yönetmeliğin çevreci olduğu kadar, Türkiye ekonomisine de katkı sunduğunu vurguladı.

“Atıklar yerinde ayırt edilmeli”

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tüm servis, merkez, çalışma alanları ve kamuya açık alanlarda atıkları yerinde ayırt etmeye uygun atık ünitelerinin olduğunu dile getiren Yeşim Dağdeviren, belirli aralıklarla verilen bu eğitimlerle de; israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşumunun sebeplerinin gözden geçirilerek, atık oluşumunun engellenmesi veya en az seviyeye indirilmesi, atığın oluşması durumunda ise, kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanması, çevre kirliliğinin doğal kaynaklar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesinin amaçlandığını sözlerine ekledi.