16 Ağustos 2024 tarihinde Suriye'nin Hama şehri merkezli 5,2 ve 4,2 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. AFAD'ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) verilerine göre, bu depremler Türkiye'nin Kilis, Hatay ve Gaziantep gibi sınır şehirlerinde de hissedildi. Özellikle Hatay'ın Yayladağı ve Altınözü ilçeleri, depremin şiddetini en yoğun şekilde yaşadı.
Depremlerin Detayları ve Etkileri
Depremler, saat 13.15'te 5,2 büyüklüğünde başlayarak, 3 dakika sonra 13.18'de 4,2 büyüklüğünde bir sarsıntı daha meydana geldi. Bu sarsıntılar, yerin sırasıyla 7,16 ve 7,1 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Hatay Valiliği, depremler sonrası herhangi bir olumsuz durumun yaşanmadığını ve 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulunulmadığını belirtti. Ancak, tedbir amaçlı olarak AFAD Arama Kurtarma ekipleri Yayladağı ve Altınözü ilçelerine yönlendirildi.
Deprem sonrası Hatay'ın İskenderun ve Yayladağı ilçelerinde bazı vatandaşlar sokağa çıktı. Cuma namazı sırasında depremi hisseden bir vatandaş, "Tam namaz bitecekken depremi hissettik" diye konuştu. Bir başka vatandaş ise depremin yaklaşık 10 saniye sürdüğünü ve "Bayağı şiddetliydi, masada çalışırken kitaplarım döküldü, kapılar sallandı, hemen sokağa çıktık" ifadelerini kullandı.
Uzman Görüşü: Türkiye İçin Tehlike Oluşturur mu?
Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Suriye'nin Hama şehrinde meydana gelen depremlerin Türkiye için büyük bir tehlike oluşturmadığını belirtti. Prof. Dr. Görür, "Suriye’de Hama yöresinde peş peşe depremler oluyor. Depremler Hatay’a yakın, hissediyoruz. Ama aynı fayın devamı Hatay’da kırıldı, bizde afet oluşturacak deprem yapamaz" dedi. Bu açıklama, özellikle sınır bölgelerinde yaşayan halk için bir rahatlama sağladı.
Türkiye'deki Deprem Riski ve Önlemler
Bu tür sınır ötesi depremler, Türkiye'nin deprem riski altındaki bölgelerinde yaşayan vatandaşlar için her zaman endişe kaynağı olmuştur. AFAD ve yerel yönetimlerin hızlı müdahaleleri, deprem anında ve sonrasında olası zararları en aza indirmek için büyük önem taşımaktadır. Uzmanların sürekli olarak yaptığı uyarılar, deprem bilincinin toplumda yaygınlaştırılması açısından kritik rol oynamaktadır.
Türkiye'deki mevcut deprem yönetmelikleri ve afet hazırlık planları, olası büyük depremler için sürekli olarak güncellenmektedir. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde olası bir deprem senaryosu, her zaman gündemde kalmaya devam etmektedir. Bu yüzden, depremlere karşı bireysel ve toplumsal önlemlerin alınması, Türkiye'de yaşayan herkes için hayati bir önem taşımaktadır.
Bu tür olaylar, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Deprem hazırlığı ve afet bilinci, yaşanacak olası felaketlerin etkisini azaltmak için büyük önem taşımaktadır. Suriye'de meydana gelen bu depremler, Türkiye'nin sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşları yeniden tetikte olmaya zorlamıştır.
