Otomotiv sektörü, hurda teşviki ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan kanun teklifi, 25 yaş ve üzerindeki araç sahiplerine önemli fırsatlar sunmayı vaat ediyor. Bu düzenleme, eski araçların geri dönüşümünü teşvik etmeyi ve çevre dostu yerli üretim araçlarının satışını artırmayı hedefliyor. Ancak, hurda teşvikinin ne zaman yürürlüğe gireceği ve hangi araçların kapsam dahilinde olacağı merak ediliyor.
Hurda Teşviki Yasası Meclisten Geçti Mi?
Hurda teşviki ve ÖTV muafiyeti ile ilgili düzenleme, geçtiğimiz aylarda Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir ve Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştu. Ancak, bu teklif henüz yasalaşmış değil ve Meclis’te görüşülmeye devam ediyor. Yasa teklifinin kabul edilmesi durumunda, 2000 model ve daha eski araç sahipleri, sıfır kilometre araç alarak ÖTV muafiyetinden faydalanabilecek.
Hangi Araçlar Hurda Teşviki Kapsamında Alınabilecek?
Teklifin yasalaşması durumunda, 25 yaş ve üzerindeki araç sahiplerine sadece bir kez olmak kaydıyla, Türkiye’de üretilmiş sıfır kilometre araçlar için ÖTV muafiyeti sağlanacak. Bu araçların yerli üretim olmasının bir öncelik olacağı belirtiliyor. Yapılacak düzenleme ile hurdaya çıkarılacak araçların geri dönüşüme kazandırılması teşvik edilerek, çevre kirliliği azaltılacak ve yerli üretim araçların satışları artırılacak.
Öngörülen düzenlemeye göre, 12 farklı modelin kapsam dahilinde olması bekleniyor. Bu modeller arasında Togg T10X, Toyota CH-R, Hyundai Bayon, Hyundai i20, Hyundai i10, Ford Tourneo Custom, Ford E-Transit, Ford Transit, Fiat Fiorino, Fiat Egea Cross, Fiat Egea ve Türkiye’de yeni üretimine başlanacak olan VW Transporter yer alıyor. Bu araçlar, hurda teşviki kapsamında sıfır kilometre olarak alınabilecek.
Hurda Teşviki ile Hangi Faydalar Sağlanacak?
Hurda teşvikinin en önemli amacı, yaşlı ve çevreye zarar veren araçların trafikten çekilmesini sağlamak. Türkiye’de trafiğe kayıtlı araçların büyük bir kısmı 20 yaş ve üzeri araçlardan oluşuyor. Bu araçlar, bakım ve onarım masrafları bakımından ekonomiye zarar veriyor ve trafik güvenliğini tehdit edebiliyor. Bu düzenleme ile hem çevre hem de ekonomi açısından önemli bir adım atılması bekleniyor.