İnsanlar doğayı incitiyor ve katlediyor. Dünyada yıllık 2,1 milyar ton çöp, Türkiye'de ise 32,2 milyon ton çöp üretiliyor. Kapitalizmin etkisiyle sürekli tüketiyor ve doğaya atıyoruz. Atıkların doğada yok olma süresi çok uzun: cam şişe 4000 yıl, plastik 1000 yıl, pet şişe 400 yıl. Bu atıklar doğayı kirletiyor, sağlığımızı bozuyor. Ancak bilinçli tüketim ve geri dönüşümle bu döngüden çıkmak mümkün. Plastik yerine cam kullanmak, sağlıklı beslenmek, doğayı sevmek ve korumak önemlidir.

Doğanın Katili İnsanoğlu

Birçok insana "Sen bir katilsin" desek, büyük ihtimalle "Hayır, ben kimseyi öldürmedim, ben suçsuzum, karıncayı bile incitmem" der. Ancak, insanoğlu doğayı incitiyor ve katlediyor. Dünyadaki yıllık çöp miktarı 2,1 milyar ton ve ülkemizde ise 32,2 milyon ton çöp çıkmaktadır. Kapitalizmin etkisinde sürekli tüketiyor ve doğaya atıyoruz. Ancak, biriktirip geri dönüşüme gönderen bilinçli ve doğaya duyarlı insanlarımız da var, onlara buradan sevgilerimi iletiyorum. Peki, bilinçsiz ve aşırıya kaçan tüketimimiz nelere sebep oluyor? Gelin birlikte bakalım.

Atıkların doğada yok olma sürelerini göz önüne alalım:

Cam şişe 4000 yıl, plastik 1000 yıl, pet şişe 400 yıl, sigara izmariti 2-3 yıl. Peki, biz ortalama kaç yıl yaşıyoruz? 80-120 diyelim. Kimimiz bir asırdan az, kimimiz bir asır ama ürettiğimiz çöpler torunlarımızın torunlarından sonra yok oluyor. Doğaya verdiğimiz zararlara gelirsek: Gübrelerle, kimyasallarla, doğaya attığımız atıklarla, egzoz dumanları, fabrika bacaları, deodorantlar, nükleer atıklar derken havayı, suyu ve toprağı kirletiyoruz. Ve bunların hepsi bize geri dönüyor. Toprağın, suyun ve havanın dengesi bozuluyor, bu da bize yansıyor. Sağlığımızda bozulmalar meydana geliyor. İçtiğimiz su, soluduğumuz hava kirleniyor, kendimiz edip kendimiz buluyoruz. Hasta olup doktor doktor geziyoruz. Bir dünya ilaç ve bunların getirdiği bir dünya ambalaj ve atık, yine geldik kısır döngüye.

Peki, bu kısır döngüden çıkmanın yolları yok mu?

Tabii ki var. Tüketimlerimizi uzun kullanımlara göre ayarlamak, çabuk bozulan ürünler yerine uzun vadeli ürünler tercih etmek, örneğin plastik yerine cam kullanmak, saklama poşeti yerine balmumu kullanmak ve en önemlisi spor yapmak ve sağlıklı beslenmek. Doğaya yaptıklarımıza rağmen doğa oldukça yardımsever aslında. Mandıra Filozofu'nu birçoğunuz izlemişsinizdir, market vardı ve market doğanın ta kendisiydi.

Doğaya verdiğinizin iki katını alırsınız. Peki, biz ne yapıyoruz?

Doğayı katlediyor, hayvanları öldürüyoruz, hatta yetmiyor insanlara da zarar veriyoruz. Peki, neden? Çünkü aptalız, kendimizi çok üstün görüyoruz. Madem üstünüz, neden hasta olup selde boğuluyoruz? Doğa vericidir, evet, ama doğayı katledersen doğa keser cezanı çünkü hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz. Ormanı yakıyorsun, sonra otel dikiyorsun, e sonra ne oldu? Yazın kavruluyorsun, mevsimlerin ayarını bozuyorsun, sonra "Yandım Allah, yardım et."

Manavdan bir tane elma alsanız size demediğini bırakmaz ama doğa bedava verir.

Doğada para geçmez, doğada tek bir şey geçer o da sevgidir. Daha temiz bir dünya için doğayı ve hayvanları sevin, koruyun. Bir Kızılderili atasözüyle bitirmek istiyorum:

"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak."