AKARYAKITA DEV ZAM YOLDA: YENİ FİYATLAR NE ZAMAN GEÇERLİ OLACAK?
Akaryakıt fiyatlarında yılbaşından bu yana yaşanan sık sık güncellemeler, araç sahiplerinin cebini yakmaya devam ediyor. 2024 yılı başından bu yana tam 96 kez değişen akaryakıt fiyatlarına, bir yenisi daha ekleniyor. 24 Eylül 2024 itibarıyla benzinin litre fiyatına 1,40 TL zam yapılması bekleniyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlar için bu artışlar, bütçeleri zorluyor.
Yeni Zam Hangi İlleri Nasıl Etkileyecek?
Yeni zam kararıyla birlikte İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde benzinin litre fiyatları yeniden yükselişe geçecek. İstanbul'da benzinin litre fiyatı 42,95 TL, Ankara’da 43,28 TL, İzmir’de ise 43,74 TL olacak. Bu durum, akaryakıt maliyetlerinin araç sahipleri üzerinde yarattığı baskıyı artırıyor.
Vergisiz Benzin Fiyatı Neden Düşük?
Akaryakıt fiyatlarındaki artışın temel nedenlerinden biri, yüksek vergi yükü. Vergisiz olarak 23,33 TL’ye satılması gereken bir litre benzin, eklenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) ile birlikte 41,55 TL’ye çıkıyor. 23,33 TL olan vergisiz fiyata, 11,30 TL ÖTV eklenirken, bu tutara %20 KDV uygulanıyor ve sonuç olarak fiyat 41,55 TL’ye ulaşıyor. Dikkat çeken bir diğer nokta ise ÖTV üzerinden de KDV alınması, bu nedenle halkın benzine fazladan 2 lira 30 kuruş ödemesi.
Zamlar Ne Kadar Sürecek?
Akaryakıt fiyatları, yılın başından bu yana yarıdan fazla zamla güncellenmiş durumda. Bu zamlar, uluslararası petrol fiyatlarındaki değişimlere bağlı olarak şekilleniyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde akaryakıt fiyatlarında dalgalanmaların devam edebileceğini belirtiyor. Özellikle uluslararası petrol piyasalarındaki hareketlilik, iç piyasada akaryakıt fiyatlarına doğrudan yansıyor. Dolayısıyla araç sahiplerinin bütçelerini zora sokan bu güncellemeler, uzun bir süre daha gündemde kalacak gibi görünüyor.
Araç sahipleri, fiyat artışlarının durulmasını beklerken, bu zamların ne kadar süreceği ve hangi seviyelerde duracağı merak konusu olmaya devam ediyor. Akaryakıt fiyatlarındaki bu hızlı artış, özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşların üzerindeki mali baskıyı artırıyor.
