Bir tavuk, çayırda otlayan bir ineğe yaklaşmış: "Merhaba inek hanım!" İnek, tavuğun kendisine selam vermesine şaşırmış:
"Ne oldu?"
"Eğer benimle ortaklık kurmayı teklif etsem, ne derdin?" diye sormuş tavuk.
İnek, ne kadar basit bir hayvan olsa da, bir iş teklifini reddetme kapasitesine sahip olduğunu göstermiş:
"Hadi anlat bakalım, ne tür bir iş bu?"
"Sizinle sucuklu yumurta yapmayı öneriyorum, insanlar sucuklu yumurtayı çok severler!" demiş tavuk.

İnek fikri beğenmiş ve tavuk ortaklık koşullarını belirtmiş:
"Bana uygun bir yer gösterin, oraya yumurtalarımı bırakacağım!"

Birkaç gün sonra, tavuk bir sepet dolusu yumurta getirmiş. İnek memnun olmuş ancak tavuğun yanında duran bıçaklı adamı hoş karşılamamış:
"Ortak, bu adam kim?"
"O bir kasap. Sucuklu yumurta için... Seni kesip sucuk yapacak, benim de yumurtalarım var, ortaklık tamam!" demiş tavuk.
İnek şok olmuş:
"Bu ortaklık benim hayatıma mal olacak gibi görünüyor!"
"Maalesef inek bey, hedefimiz insanlara bol ve lezzetli sucuklu yumurta sunmak. Hadi, lütfen kendinizi kasaba teslim edin!" demiş tavuk.
Şimdi bu durumu, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği anlaşması olarak adlandırabilir miyiz?

"Cambaz" kelimesinin farklı anlamları vardır. Hem at veya tel üzerinde gösteri yapanlara hem de özellikle hayvan pazarlarında pazarlık yapanlara cambaz denir.
Bir cambaz, bir eşeği çekip getirmiş ve başka bir cambaz yaklaşmış:
"Bu eşek ne kadar?"
"Bin lira!"
"Tamam, alıyorum. Elini uzat, anlaştık!" demiş alıcı.

Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:
"Görmedin mi, bu eşek topal; bu yüzden ucuza veriyor!"
"Hayır, bu eşek topal değil. Tırnağına taş kaçmış, topallığından dolayı ucuza satmaya çalışıyor!" demiş alıcı.
Eşeği satana koştular:
"Bu eşek aslında topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!" dediler.
Satıcı gülmüş:
"Evet, eşek topal ama insanlar onun topal olduğunu düşünsün diye tırnağına ben taşı koydum!"
Alıcıya koştular:
"Bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni kandırdı ve parayı aldı!" dediler.
Alıcı pişman olmuş:
"Ah, o hain! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni dolandıracaktı!" demiş.
Buna serbest piyasa ve "alışveriş" diyorlar mı acaba?

Aslan, eşek ve tilki avlanmaya gitmişler; bir geyik vurup dönmüşler. Aslan emir vermiş:
"Bunu paylaştırın!"
Eşek avı üç eşit parçaya bölmüş ve herkese payını vermiş; ama aslan memnun olmamış:
"Peki ya benim aslan payım nerede!" demiş.
Eşek, basitliğinden dolayı anlamamış:
"Aslan payı ne demek?" demiş.
Aslan bir pençede eşeği parçalamış, sonra, tilkiye dönmüş:
“Hadi, sen pay et!”
“Efendim sizin olduğunuz yerde pay etmek ne demek? Hepsi sizin, buyurun afiyetle yiyin!”
Aslan hayretle sormuş:
“Sen bunu kimden öğrendin?”
Tilki cansız yatan eşeği göstermiş:
“Adına da sosyal adalet diyorlar...”