Doğada nadir bulunabilme özelliği yanında renk, doku, biçim, kristal yapısı ve son
derece estetikliği ile dikkatleri üzerine çeken doğal, organik, mineral taşlar (De-
ğerli-Yarı Değerli) sertlik, berraklık ve dayanıklılık gibi özellikleri ile Mücevher
Taşı olarak da adlandırılır. Estetikliği ve hoş görünümü dışında takılarda kullanılan Doğal
Taşların şifa verici fonksiyonel özellikleri bulunduğu Kadim Tıbbi bilgiler içerisinde oldu-
ğunu görmekteyiz. Litoterapi ise şifalı olduğu düşünülen taşların kullanım şekillerini ve
etkilerini açıklamaktadır. Litoterapi, Modern Fizik bilgilerine dayalı açıklanabilir özellikte
olup Kuantum Fiziği ile doğrudan ilişiği olabileceği düşünülmektedir. Rezonans Kanunu
ile taşların kendine has titreşimlerinin (frekanslarının) insan vücudundaki enerji merkezleri
(Çakralar) arasında etkileşimi söz konusudur. Bazı görüşler Plasebo Etkisi olarak değerlen-
diriyor olsa da bu konuda ciddi bilimsel araştırmalar yapılması toplum sağlığının gereğidir.
Unutulmamalıdır ki Modern Tıp’ın temel taşlarını Kadim Tıbbi bilgiler oluşturmaktadır.
Geleneksel/Tamamlayıcı (Holistik) Tıp çatısı altında incelenen Litoterapi (Şifalı Taşlar/
Taş Terapisi) taşların organik yapısından dolayı, canlılar arasında doğrudan ilişkisi, somut
ve objektif olarak ortaya konulmuştur. Örneğin Kuvars, Ametist, Sitrin, Akik, Akuamarin,
Turkuaz, Yakut, Kehribar vb. taşların insan organizması arasında bio-ritmik etkileşimi söz
konusu olup ortaya konmaya çalışılmaktadır. Modern Tıpta fiziksel bedenin tedavisi dışında
ruhsal, zihinsel ve duygusal bedenimizin de tedavi edilme ihtiyacını bu gibi farklı Gelenek-
sel/Tamamlayıcı (Holistik) Tıp bakış açılarıyla sağlayabilmekteyiz. Bu sebeple geçmişten
günümüze kadar önemini artıran ve içinde onlarca gizemli sırlar barındıran Doğal Taşlar
hakkında bilimsel çalışmalar yürütmek toplum sağlığı açısından büyük önem taşır.
KAYNAK: Sercan KAYA