Maalesef günümüzde selamlaşma ve ikram gibi geleneklerimiz zayıflıyor. Birbirimize karşı daha duyarsız ve bencil hale geliyoruz. Bu durum, toplumu zayıflatıyor ve bağlarımızı koparıyor.

      Bir adam, Peygamberimize:

– İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır, diye sordu? Peygamberimiz :

“Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu.(Buhari)

     Tanıdığın ve tanımadığın  herkese selam. En güzeliyle selam.Ya da merhaba,günaydın,İyi akşamlar diyerek selam ama mutlaka selam. İkramda bulunmak ,bir yemek,bir çay,bir kahve,bir şeker,bir gülümseme,hangisine gücün yeterse..Ama mutlaka ikram.Ya da,bir yemek ısmarlamadı,bir çay bile ikram etmedi,dedirterek,bağlantıyı koparmak..hayırlı özellikleri terk edip  düşmanları sevindirmek..

Bir sahabi şöyle demiştir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şu yedi şeyi emretti:

  1. Hasta ziyaretini,
  2. Cenâzeye iştirak etmeyi,
  3. Aksırana hayır dilemeyi,
  4. Zayıfa yardım etmeyi,
  5. Mazluma yardımcı olmayı,
  6. Selâmı yaygın hale getirmeyi ve
  7. Yemin edenin yemininin yerine getirmesini temin etmeyi.(Buhari)

     Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

     “Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”(müslim)

 Çünkü selam barışıklığın, dostluğun, karşılıklı konuşma ve anlaşmaya hazır oluşun ilk göstergesidir.

     Ebû Yûsuf Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh şöyle dedi:

Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:

   “Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” buyururken işittim.(tirmizi)

     Tufeyl İbni Übey İbni Kâ’b, söylediğine göre Abdullah İbni Ömer’e gelir ve onunla birlikte çarşıya çıkarlardı. Tufeyl sözüne şöyle devam etti:

Biz çarşıya çıktığımızda, Abdullah, eski eşya satan, değerli mal satan, yoksul veya herhangi bir kimseye uğrasa mutlaka selâm verirdi. Bir gün yine Abdullah İbni Ömer’in yanına gelmiştim. Çarşıya gitmek için kendisine arkadaş olmamı istedi. Ona:

      – Çarşıda ne yapacaksın? Alış verişe vâkıf değilsin, malların fiyatlarını sormuyorsun, bir şey satın almak istemiyorsun, çarşıdaki sohbet yerlerinde de oturmuyorsun? Şurada otur da, birlikte konuşalım, dedim. Bunun üzerine Abdullah:

         Biz, sadece selâm vermek üzere çarşıya çıkıyoruz; karşılaştığımız kimselere de selâm veriyoruz, cevabını verdi.(muvatta)

     İbni Ömer, sadece selam verip almak suretiyle sevap kazanmak için çarşı ve pazara çıkıyor
 Şimdi ise ne maksatlarla çarşı ve pazara çıkılıyor….

Bağlantıyı koparan sözler:

Selam vermedi,evime gelmedi,düğünüme gelmedi,çocuğumu görmeye gelmedi,cenazemize,hastamıza gelmedi,gelmedi…DEDİRTMEYİN