Kahraman, yaptığı açıklamada, tabu haline getirilmiş konularda reformlar yapıldığının, öğretim programlarında başarılı yapısal dönüşümlerin gerçekleştirildiği, bütçede en yüksek payın istikrarlı bir şekilde eğitime ayrıldığı bir zaman diliminde olunduğunu kaydetti.

Gelinen noktanın öğretmenin haklı beklentilerini gölgelememesi gerektiğini anlatan Kahraman, şunları kaydetti: “Öğretmen sayısının geçtiğimiz yıllardaki artışına paralel olarak öğretmenlerimizin sorunları da artmış; alınan kararlar hayata geçirilmemiş, verilen sözler unutulmuş, talepler sayısal çoğunluğun gölgesinde görmezden gelinmiştir. Bir kısmı Millî Eğitim Şura kararlarına yansıyan; Her yıl kasım ayında bir maaş tutarında ikramiyenin verilmesi, Ek ders birim ücretinin artırılması, Eğitim kurumu yöneticilerine makam tazminatı ödenmesi, Maaş kalemlerinin emekli maaşlarına yansıtılarak emekliliklerinin eziyete dönüştürülmemesi, Sıra tayinini içeren sürdürülebilir ve adil bir yer değişikliği sürecinin inşası, Öğretmen ilk atama sürecinde mülakat uygulamasının kaldırılması, Az gelişmiş bölgelerde öğretmen istihdamına yönelik malî teşviklerin sunulması, Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının sona erdirilmesi, Yer değişikliği süreçlerinde aile bütünlüğünün sağlanması, Öğretmenlik Meslek Kanununun, mesleğe yaraşır bir içerikle yeniden ele alınması, Eğitimcilere yönelen şiddete karşı caydırıcılık sağlayacak yasal düzenlemeler yapılması, Eğitim kurumu yöneticiliğinin ikincil görev olmaktan çıkarılarak profesyonel bir mesleğe dönüştürülmesi, Öğretmenlerin de öğretmeni olan ve öğretmenleri yetiştiren akademisyenlerin malî haklarının artırılması gibi sorunlar hâlâ çözülmeyi ve çözümü sağlayacak iradenin ortaya konulmasını beklemektedir.”

Kahraman, öğretmen sayısının bir milyonu aşmasına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısındaki azalmaya rağmen, OECD ülkeleriyle kıyas edildiğinde hâlâ ciddi oranda öğretmen ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.