Menzil Cemaati’nde, lider Abdulbaki Elhüseyni’nin 2023 yılındaki ölümünün ardından başlayan liderlik mücadelesi, cemaatin yönetimini devralan oğulları arasında büyük bir çatışmaya dönüştü. Cemaatin içindeki servet paylaşımı, milyarlarca liralık gayrimenkuller ve geniş şirket ağları üzerinde yaşanan gerilimler, sonunda şeriat mahkemesinde çözülmeye çalışıldı. Cemaatin geleceği hakkında tartışmalar sürerken, yaşanan bu süreçler, devletle olan ilişkiler ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair soru işaretleri oluşturuyor.
Elhüseyni'nin Ölümü Sonrası Ne Oldu?
Abdulbaki Elhüseyni’nin vefatından sonra, cemaatin yönetimi, Elhüseyni’nin oğulları Muhammed Saki, Muhammed Fettah ve Muhammed Mubarek tarafından devralındı. Ancak, "eş şeyhlik" sistemiyle yönetimdeki gücün paylaşılması, özellikle aile içindeki kardeşler arasında büyük bir gerginlik yarattı. Milyarlarca liralık servet, şirketler ve gayrimenkuller üzerindeki hak iddiaları, kısa süre içinde ciddi bir çatışmaya dönüştü.
Liderlik Çatışması Nereye Gitti?
Yaşanan gerginliklerin ardından, cemaat içindeki çatışmaların çözülmesi için şeriat mahkemesine başvuruldu. Cemaatin önde gelen isimlerinden Molla Nezir, Molla Abdurrahman ve Molla Şeyhmus’un başkanlık ettiği mahkeme, cemaatin geleceğini belirlemek üzere önemli bir rol üstlendi. Ancak mahkemeye dair ses kayıtları ve görüntülerin sosyal medyada yayımlanması, çatışmaların ne denli derinleştiğini gözler önüne serdi.
Elhüseyni’nin Suçlamaları Ne Anlama Geliyor?
Söz konusu ses kayıtlarında, Muhammed Saki Elhüseyni’nin, cemaatin diğer lideri olan kardeşlerini ağır şekilde suçlaması dikkat çekti. Elhüseyni, "FETÖ ile bunların patronları aynı" diyerek kardeşlerinin, cemaat içindeki dergahları ve gayrimenkulleri usulsüz bir şekilde devraldığını iddia etti. Ayrıca, "Bu iş Cumhurbaşkanımıza kadar gitti, inşallah Cumhurbaşkanımız çözecek" diyerek, devletin devreye girmesi gerektiğini belirtti. Elhüseyni, Avrupa’daki dergahların da şirketlere devredildiğini ve cemaatin malvarlığının kaçırıldığını öne sürdü.
Cemaatin Serveti Halkın Malı mı?
Menzil Cemaati içindeki liderlik mücadelesi ve servet paylaşımı, sadece dini bir tartışma değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik bir boyut da taşımakta. Sosyal medyada yayılan iddialar, devletin cemaatle olan ilişkilerini sorgulamak için yeni bir zemin oluşturdu. Şeriat mahkemesinin kurulması ve cemaate sağlanan sanayi imarının detayları, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı konusunda pek çok soru işareti doğurdu. Cemaate ait servetlerin nasıl yönetildiği, halkın malı mı yoksa sadece cemaatin elinde mi olduğu sorusu da gündemdeki yerini koruyor.