Yaşlı kadın balkonda örgü örerken türkü söylüyordu.
Eşi de bir taraftan çiçekleri sularken onu dinliyordu.

Her sabah kahvaltıdan sonra kahveyi o balkonda içerlerdi.
Kadın susunca sordu.
_ Neden yarıda kestin türkü çok güzeldi hem sen bunu çok iyi bilirsin ?
_ Unuttum düşünüyorum.

_ Bahçeye gel bahçeye kuru fındık bulursun...
Yaşlı kadın söylemeye. başladı sözleri hatırlamıştı.
_ Bak unutmamışsın işte söyledin.
_ Ne oldu bana böyle hayatım hiç unutmazdım ben türküleri.

_ Yaşlandık canım, her şeyi unutuyoruz musluğu bile açık unutuyoruz. Gözlük gözümüzdeyken gözlük arıyoruz.
Dün yediğimizi bile unutuyoruz.
_ Dün ne yemiştik sahi biz?
_ Bilmem unuttum.
İkisi de güldüler.

_ Seni çok seviyorum bunu sakın unutma bak koluna ne takmıştım geçen gün.
Bu boncuğu gördükçe seni sevdiğimi hatırla.
_ Bende sabahtır bunu ne zaman takmışım diye kendime soruyordum.
İkisi yine güldüler.
_ Dur çalmayı unutmadan udunu al da gel bana o şarkımızı çal bir tanem.
_ Sen de söyle ama.
_ Neyi ?
[caption id="attachment_34255" align="alignnone" width="612"]
[/caption]

_ Unutturamaz seni hiç bir şey unutulsamda ben.
Yaşlı adam yan odaya geçince kadın yanındaki kafeste ona bakan kuşa döndü.
_ Her şeyi unutuyor ama beni sevdiğini unutmuyor.
İşte yaşlılığın en güzel yanı da bu.
Ben onu unutsam kalbim unutmaz.
_ Evet ud da geldi. Oğlan aradı seni sordu merak etmiş.
_ İyi deseydin
_ Daha iyi dedim. Artık kaybolmaz kolunda çip takılı dedim.
_ Bir daha olmaz dalgındım o gün.
_ Boş ver üzülme ilaçlarını ihmal etme sen.

Ben hep yanındayım.
_ Biliyorum canım
_ Kahveyi unutuyordum az kalsın.
_ Acele etme içeriz.
_ Yok yok saati geçmiş.
Yaşlı kadın mutfağa geçince tepsi içindeki iki fincanı gördü
_ Allah Allah bunları kim içti acaba?
Dünden kalmış olmalı.
Fincanları yıkayıp cezveye su doldurdu.
yazan: Zeynep Karaaslan
Hazırlayan : Ali ÇAKAR