112 ve UMKE Çalıştayı’nın açılış konuşmasını, Yeni Sendika Genel Başkanı Metin Memiş, eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve eski Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı yaptılar.
Prof. Dr. Recep Akdağ, "Türkiye’de tecrübenin aktarımı konusunda eksikliklerin var olduğunu ancak kurulan güçlü sağlık sistemi sayesinde birçok konuda ilerleme kaydedilmiştir. Çalıştayın sonucun karar vericiler ile politika yapıcılara sorun ve çözüm önerileri açısından yol gösterici olacağını" değerlendirmesinde bulundu.
Sorunların 15 ana başlıkta ve 15 masada ele alındığı Çalıştay sonuç bildirgesi ile buradan çıkan karar ve çözüm önerilerinin kitap haline getirilerek, günümüz sağlık politikalarına yol göstermesi hedefleniyor.
6 ayda 11 beyaz kod çağrısı
Sağlıkta şiddetin en yoğun yaşandığı çalışma alanlarından birisi acil servisler ve ambulanslar. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, sağlık çalışanlarının tehdit, hakaret veya darp gibi durumlarla karşılaştıklarında yaptıkları “Beyaz Kod” yardım sistemine 2022 yılının ilk 6 aynıda 11 bin başvuru oldu.
6 Şubat depreminde Ulusal Medikal Arama ve Kurtarma Birimi’nin (UMKE) önemi bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Sağlık Politikaları ve Sağlığın Geliştirilmesi Derneği Genel Başkanı Musa Akan, “Afetlerde, savaşta, diğer terör olaylarında herkesten en önde UMKE ve 112 oluyor. Bu konuda toplumda farkındalık oluşturmak ve yaşadığımız problemlere de dikkat çekmek için bu çalıştayı düzenledik. Türkiye çapında yaklaşık 30 bin 112 personeli, binlerce UMKE gönüllüsü var. Sadece 112 ve UMKE değil, kamuda ya da özelde çalışan bütün acil sağlık hizmeti verenlerin problemleri çok fazla. Hem özlük hakları yönünden hem diğer çalışma şartları yönünden çok sorunlar var. Arkadaşlarımızın sorunlarını kendilerinin gündeme getirmeleri ve çözüm önerilerini de kendilerinin sunması amacıyla düzenlediğimiz bu çalıştayın sonuç raporları kitap haline getirilerek tüm kamu kurumlarına, hastanelere, Sağlık Bakanlığına ve Cumhurbaşkanımıza iletilecek” dedi.
Acil sağlık personelinin en çok canını acıtan durumun şiddet olduğunu vurgulayan Akan, “Umudun bittiği yerde umut olanların, yağmur, çamur, kar, kış, gece, gündüz, bayram, tatil bilmeden 365 gün 24 saat hayatını can kurtarmaya adamış kahramanların uğradıkları şiddet her türlü zorluğun üzerine ağır geliyor. Basına da yansıdığı gibi; hasta ve hasta yakınları ambulansların yolunu kesiyor, olay yerine giden 112 çalışanlarını darp ediyor, yaralıyor, ölümle tehdit ediyor. Sağlık hizmetindeki aciliyet sırasını bilmeyen vatandaş kendi hastasına bakılmadığı düşüncesi ile şiddet uyguluyor. Hatta çoğu zaman olay yerine polis ve jandarmadan önce giden 112 ekipleri gidiyor ve çatışmaların ortasında kalabilmektedir. Sağlıkta şiddetle ilgili en riskli alanlarda olan 112 ve acil sağlık çalışanları için özel önlemler alınması yerinde olacaktır. Vatandaş karakolda yapamayacağı her türlü şiddet girişimini hastanede ya da 112 personeline yapıyor” dedi.
Acil sağlık hizmeti veren 112 personelinin vaka ayırmadan her türlü ortama gittiğini ifade eden Akan, “Düşünün 18 yaşında küçücük, 1.55 boyundaki kız çocuğunu ‘biz gidin vakaya müdahale edin’ diye gönderiyoruz. Neyle karşılacaklarını bilmiyorlar, bilinmeze gidiyorlar. Orada sizi terörist de karşılayabilir, katil de. Size kötü davranabilirler, sizi dövebilirler de. Aslında her gün olan ama artık basına yansımayan olaylar bunlar. Hayati tehlikeleri olabiliyor. Bu sebeple riskli birimlerin artırılmasını ve yeniden düzenlenmesini talep diyoruz diye konuştu.
112 istasyonlarının şartlarının her yerde aynı olmadığını aktaran Akan, 112’nin istasyon binası için bir bütçesi olmadığı ve yerel belediyelerin, kamunun kendilerine tahsis ettiği yerlerde bulunduklarını belirterek, “İstanbul’da en az vakaya giden ekip günde 15 vakaya gidiyor. Geri döndüklerinde biraz dinlenmek için bir yere ihtiyaç var. Bazı istasyonlarımızda fiziksel şartlar ne yazık ki uygun olmuyor. Daha iyi bir hizmet verebilmek için vaka beklediğimiz istasyonlarımızın da standart hale getirilmesini talep ediyoruz” dedi.