İbrahim EMÜL
OSMANİYE’de milli mücadele kahramanlarından eski Kuvayımilliyecilerin, çetelerin kitabı yayınlandı. Emekli Adana Müze Müdürü İsmet İpek’in yazdığı “Osmaniyeli Kuvayımilliyeciler: Çeteler” adlı kitap Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası’nın sponsorluğunda “Kahramanlarımıza armağan” olarak çıktı. Kitapta Osmaniyeli 99 Kuvayımilliyecinin torunlarının anlattığı savaş hatıraları ile 42 çete fotoğrafı, 51 belgesel fotoğraf olmak üzere 93 fotoğraf yer alıyor.
KUVAYIMİLLİYECİLERE VEFA
Osmaniye tarihine ve kültürüne dair araştırmaları ile tanınan emekli Adana Müze Müdürü İsmet İpek, kitabın yazılmasına ilişkin bilgi verirken şöyle dedi: “Adına Çete dediğimiz Osmaniyeli Kuvayımilliyecilere vefa için OTSO adına bir grup arkadaş ile beraber yaptığımız araştırma sonucunda 13 Şehit olmak üzere 99 Kuvayımilliyecinin ailesine ulaşılabildi. Kuvayımilliyecilerin hatıralarından ailelerinin aklında kalanlar derlendi. Derlenen bilgiler tarihi bilgilerle ve belgelerle birlikte değerlendirildi. Böylece hem bir tarih tezi çıkarılmak hem de bir Osmaniye efsanesi anlatılmak istendi. Kuvayımilliyecilerin teberiklerinden; fotoğraf, madalya, berat, tabanca, mavzer gibi ata yadigârları tespit edildi ve envanterlendi. Osmaniye’de Müzecilik çalışması için bu tarihi bilgiler ve ata yadigârı belgeler çok önemliydi”
ÇETE ALGISI
Milli mücadelenin savunulmasında ve anlatılmasında en etkili yöntemin algı yönetimi olduğunu söyleyen İsmet İpek, “Osmaniye’mizin de içinde bulunduğu Adana, Mersin, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini içine alan Güney Cephesi’nde işgalci Fransızları ve onların yerli işbirlikçileri Ermeni kamavorları kovmak için adına Kuvayımilliyeci denilen çetelerimiz tarafından çok çetin mücadeleler verildi. Yazar Şevket Süreyya Aydemir’in anlattığına göre, Fransa parlâmentosunda, savaşın neden kaybedildiği görüşülürken bir parlâmenterin, Türkleri ‘Çete’ diyerek küçümsemesi üzerine, Başbakan Aristid Brian derhal müdahale eder ve derki “Sayın parlâmenterin ‘Çete’ diye küçümsedikleri, yurtları için hayatlarını feda eden Türklerdir. Bizim ülkemizde onlara ‘Vatansever’ denir.” Bu algı meselesidir. Dedelerimizin kahramanlığımızı savunmak için her zaman bir Brian olmayabilir. Bu algıyı yönetmek bizim görevimizdir. Hayat bir mücadeledir. Milli mücadele sadece geçmişte yaşanan olay değil, çocuklarımıza anlatılması gereken, ulusal ve uluslararası politikalara taşınması gereken bir ders kabul edilmelidir.” Dedi.
İsmet İpek, “Ecdadımızın onca yoksulluğa rağmen kanları pahasına yaptığı bu mücadele bilgi ve belgelerle ne kadar iyi ifade edilse de ruhumuzun derinliklerindekini ifade etmekte zorluk çekilebilir. Görülenler söylenenlerden etkilidir. Nasıl anlattığınız değil nasıl anlaşıldığınız önemlidir. Canlı tarih olan halkın vicdanında saklı duran bilgi; ağıtlarla, türkülerle, marşlarla, hikâyelerle dile gelir. Bunu ortaya çıkaracak olanlar da yerel tarih araştırmacılarıdır. Canlı tarih bu yüzden resmi tarihten daha inandırıcıdır. Ailelerinden alınan bilgileri, savaş yerlerini anlattığı için bu kitap Osmaniyeli Kuvayımilliyecilerin belleği de kabul edilebilir. Milli mücadele yıllarına ve Kuvayımilliyecilere ait çalışmalar ve araştırmalar devam etmektedir.” şeklinde bilgi verdi.
