OSMANİYE’DE TURİZM VAR TURİZMCİ YOK
Başlayan turizm mevsimi sebebiyle Osmaniye turizminin konuşulması, Osmaniye’nin tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılmasına ilişlin çalışılmalarını gündeme alınması gerektiğini söyleyen emekli Adana Müze Müdürü İsmet İpek, bu sebeple her Salı akşamı ORT’de yayınlanan “Çağlar Boyu Çukurova” adlı sohbet programında “Turizm” konusunu işlemeye başlayacağını belirtti. Adana’da 15 yıl kültürel ve turizm konulu birimlerde idareci olarak görev yaptığını, idareciliğinin yanı sıra yaptığı araştırmalarını yazarak, anlatarak halkla paylaştığını belirten İpek; “Türkiye turizmi konuşuyor. Osmaniye’nin de turizmi konuşması gerekir. Turizm “tanıtım ve planlama” ile birlikte düşünülmelidir. Tanıtım, öncelikle kültürel ve turistik değerlerinin farkındalıklarıyla ortaya konabilmesi kabiliyetidir” dedi.
OSMANİYE BİR ÇUKUROVA ŞEHRİDİR
Çukurova’daki üç ilden birisi olan Osmaniye’nin tarihinin Çukurova’nın tarihi kadar eski olduğunu belirten İsmet İpek; “Turizm yarışında Osmaniye; Hitit kalesi Karatepe, Roma kenti Kastabala Örenyerleri ve muhteşem Ortaçağ kaleleriyle muazzam hazinelere sahiptir. Ama Osmaniye bu hazineleri Osmaniye turizmi için birer farkındalık olarak ortaya koyabilmiş değildir. Gelen yabancı ziyaretçi sayısına baktığımız zaman bu gerçek açıkça görülmektedir” dedi.
Bu hazinelere rağmen Osmaniye’nin bir turizm şehri olmadığını söyleyen İpek açıklamasına şöyle devam etti: “Osmaniye’nin kuruluşu Mersin ile aynı tarihtedir. Ama Mersin gelişmiş bir şehirdir. Mersin’i geliştiren sadece limanı değil aynı zamanda turizmidir. Doğu Çukurova’nın merkezi olan Osmaniye turizm potansiyeli ile Mersin’den kalası değildir. Çukurova’nın turizm yarışında Osmaniye’nin adı yoksa sebebi sadece turizm işletmecilerinin değil, biraz da bu mantaliteye sahip olmayan idarecilerindir. Türkiye turizmi konuşurken bu konu, amatörce gayretlerin dışında ciddi olarak Osmaniye’nin gündemine getirilmelidir. Mersin merkezinde ve Tarsus, Silifke, Anamur ilçelerinde Müzeleriyle farkındalık ortaya konmaya çalışılırken TBMM’de 2010 yılında açılmasına karar verilen Osmaniye Müzesi henüz açılmış değildir. Osmaniye Fıstık Festivali, Zorkun Çocuk Şenliği gelişmemiş, sıradan birer faaliyet haline gelmiştir. Osmaniye’nin kent kültürünü oluşturan mütevazı kültür varlıklarından eski Kaymakamlık, eski Ortaokul, eski Belediye binaları, Osmaniye’nin simgesini oluşturan Çınarlıkahve yıkılıp gitmiştir. Yaşar Kemal adı siyasete malzeme edilmiştir ama Ağrı Valiliğince İshakpaşa Sarayında sahnelenen Ağrı Dağı Efsanesi operası Osmaniye’de Kastabala Antik Tiyatrosunda sahnelenememiştir. Eskiden Alageyik, Dağların Oğlu, Selvi Boylum Al Yazmalım gibi filmlerin çekildiği Osmaniye’de sinema sektörünün duayeni Abdurrahman Keskiner’e de siyaseten sahip çıkılmak istenmiştir. Ömrünü Karatepe Arslantaş Açık Hava Müzesi için feda etmiş olan Prof. Dr. Halet Çambel Osmaniye’nin gündeminde değildir. Osmaniye’nin dünyaya açılan penceresi olan ORT’nin daha etkin olması da her halde Osmaniye’yi seven herkesin ortak isteğidir.”
OSMANİYE TURİZMİNİN 2023 HEDEFİ NEDİR?
Osmaniye turizminin mutlaka stratejik plan dâhilinde düşünülmesi gerektiğini belirten İsmet İpek; “Osmaniye turizminin misyonu, vizyonu nedir? Zayıf ve güçlü yönleri nelerdir? Osmaniye’nin Türkiye ve bölge turizmi içindeki yeri ve önemi nedir? Son beş yılda Osmaniye’ye kaç yabancı turist gelmiştir? Ören yerlerini hangi ülkelerden kaç kişi ziyaret etmiştir? Osmaniye turizmi sadece tarihi yerler ile mi düşünülmelidir? Osmaniye turizmi çeşitlendirilebilir mi? Mesela etrafı dağlarla çevrili Osmaniye’de Eko-Turizm geliştirilebilir mi? Osmaniye turizminin 2023 hedefi nedir? Bunları Osmaniye’de herkes bilmeli, hatta konuşabilmelidir.”