İbrahim EMÜL
FURKAN Eğitim ve Hizmet Vakfı, Osmaniye’de “Kur’an ile Yükseliş” konulu konferans gerçekleştirdi. Halkın yoğun katılım gösterdiği konferans, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı Osmaniye Temsilciliği adına Murat Gülnar açılış ve selamlama konuşması yaptı, ardından “İslam Coğrafyası Temsili Anlatımı” isimli etkinlik gösterimi yer aldı.
Furkan Vakfı’nın Suriyelilere yardım maksadıyla başlattığı Kardeş Aile Projesi vesilesi ile tanışılan Suriyeli Mustafa Hasan, ülkesinde yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini anlattı. Daha Sonra ezgi ve marşlarıyla Grup Furkan sahne aldı. Grup Furkan’ın coşkulu ezgi ve marşlarının ardından Muhterem Alparslan Kuytul Hoca’nın “Kuran ile Yükseliş” isimli konferansları yer aldı.
Alparslan Kuytul konuşmasında, “Bilim insana uygun medeniyet meydana getiremez. Allah insana uygun bir medeniyet meydana getirme işini insana vermemiştir. Allah’ın bu hususta insana yol göstermemiş olması düşünülemez. Allah (cc), peygamberler göndermesi, kitap indirmesi yeryüzüne müdahalesi ve insana uygun medeniyetin kriterlerini bildirmesidir. İnsan, Allah’ın yarattığı en şerefli mahlûktur. En şerefli olan insan en aşağılık hale gelebilmektedir. Allah’ın yönlendirmesi olmazsa insan hayvandan daha aşağı bir seviyede olabilir. Eğer Allah’ın yönlendirmesi olmazsa insan nefsinin kulu, kölesi olacaktır. İnsanın nefsine ve şeytana karşı koyabilmesi kutsal bir mesaja bağlanmakla mümkündür. Kutsalı olmayanlar, insanı aşağı seviyelere çeken nefis, çevre, şeytan gibi yerçekimlerinden kurtulamazlar ve alçalırlar. Nefis derece derecedir.
Kâinata bakıldığında Allah’ın yarattığı sayısız varlığın görmekte olduğuna değinen Kuytul, “Hiçbirini de saymamız mümkün değildir. Bu şekilde bakıldığı zaman Allah’ı tanımamız mümkün olur. Kâinata bakıp Allah’ın kudretini gören kimse Kuran’ı daha güzel bir şekilde anlayarak okur. Çünkü Kuran’ı gönderenin kâinatın sahibi olduğunu bilmektedir. İnsan aklı sınırlıdır. Maddeler üzerinde araştırmalar yapabilir, anlayabilir. Bu şekilde insan ilmi seviyesini yükseltmektedir fakat insan aklı, insanın ruhunu tanıyamaz. Bu yüzden de insan, insana uygun kanunlar koyamamaktadır. İnsana en iyi kanunu koyan, onu en iyi tanıyan Allah’tır. İnsana koyduğu kanunlarla insanın makamını yükseltir. Allah’a kulluk yapmak, kanunlarını Allah’tan almak insanın şerefini yükseltir. Çünkü insana kanun koyan Allah, tüm kâinatın sahibidir. Mekke’li müşrikler Allah’ın varlığını ve yaratıcı olduğu kabul ediyorlardı. Fakat onlar kendilerine karışan bir ilah istemiyorlardı, kitap gönderen, hesap soran bir Allah istemiyorlardı. Onlar putların Allah ile aracı olduğuna inanıyorlardı. Hiçbir zaman ilimde ve kudrette Allah’a denk olan bir putçuluk anlayışı benimsememişlerdi.” diye konuştu.
Allah’tan gelen bir inanç için savaşmanın insanı yükselteceğini ifade eden Kuytul şöyle devam etti: “Krallar uğrunda, ırkçılık uğrunda, ideolojiler uğrunda savaşmak ise aksine insanı alçaltır. Allah’tan gelen için savaşmak hepsinden daha üstündür. Allah Rasulü (SAV) hadiste; “Ben, insanlar Allah’tan başka ilahın olmadığına, namaz kılıp zekat verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum” (Buhari; Cihad Bölümü) buyurmaktadır. Şerefli varlığın, şerefli bir hedefi olmalıdır. Küçük hedefi olanlar, yalnız kendini düşünenler, çocuğunu, işini düşünenler büyük adam olamazlar. Büyük insanlar, inançları uğrunda nasıl mücadele edeceklerini düşünürler. Biz Osmanlı döneminde daha güçlüydük. Dünyanın dört bir tarafına adaletle hükmediyorduk. Çünkü o zamanlar Kur’an bizi yükseltmişti. Her alanda güçlenmiştik. Çünkü Kur’an insanlara dünya nimetlerinin basit olduğunu bildirir. Dünya nimetlerinin basit olduğu gören insanlar, âhirete yönelirler. Kur’an insanı madde seviyesinden mânâ seviyesine yükseltir.”
Alparslan Kuytul, konferanslarının ardından izleyicilerden gelen sorulara cevap verdi. Daha sonra program sona erdi.