Lüks Bir Hayattan Mütevazı Bir Hayata: 52 Yaşında Keşfedilen Mutluluk

Seçimleri 30’lu yaşlarımdakileri ölçü alarak yapanlarla, 52 yaşımdakileri ölçü alanlar arasında tek fark var: “Son virajda hafızada kalacak olan, nefes mesafesi yaşanan sevgi ve tutku olacak. Elimi tuttuğunda, kolumdaki saatin markası değil, hissettiğin güven ve kalbindeki mutluluk önemli olacak.” Yaşlanıyorum, anılarımda markalara değil, duygulara yetecek kadar enerji var. Keşke aynı pencereden bakabilseydik…

Abone Ol

Neydi O Günler!

Hayatın hızla akıp gittiği yıllarda, gençken sahip olduğumuz değerlerin ve yaşantıların farkına varmak zordur. 30’lu yaşlarımda, hayatın sunduğu lükslerin peşinden koşarken, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark edememişim. Şimdi, 52 yaşımdayken, o günlerde sahip olduğum eşyaların ve yaşantıların gerçekte ne kadar anlamsız olduğunu görüyorum.

Zamanın Gerçek Değeri

30’lu yaşlarımdayken kol saatim 5000 lira değerindeydi. O zamanlar bu saate sahip olmak benim için bir statü simgesiydi. Bugün, babamın 80 yıllık saatini kullanıyorum, sadece 10 liraya alınmış. İkisi de aynı zamanı gösteriyor. Zamanın değeri, ona harcadığımız parayla değil, nasıl geçirdiğimizle ölçülüyor.

Cüzdanın Anlamı

Gençken ceylan derisinden cüzdanım vardı, 400 dolara almıştım. Bugün ise sıradan, 30 liralık yapay deriden bir cüzdan kullanıyorum. İçine ne kadar para koyarsam koyayım, pazarda kimse cüzdana bakmıyor. Gerçek değer, cüzdanın malzemesinde değil, içindeki paranın ne kadar değerli olduğunda yatıyor.

Yalnızlık Aynı

30’lu yaşlarımda tripleks bir villada oturuyordum. Şimdi ise 1 oda 1 salonda yaşıyorum. Yine de aynı yalnızlığı hissediyorum, tıpkı koca villada olduğu gibi. Mekanın büyüklüğü ya da küçüklüğü, yalnızlığın hissedilmesini değiştirmiyor. Önemli olan, içindeki huzur ve mutluluk.

Ulaşımın Farkı Yok

Gençken BMW arabam ve motorsikletim vardı. Şimdi 52 yaşımdayken, aynı yerlere otobüsle gidiyorum. Hemen hemen aynı sürede ve aynı konforda. Lüks araçların getirdiği konforun yanıltıcı olduğunu, esas olanın varış noktası olduğunu anladım.

Sarhoşluğun Aynısı

Gençken pahalı içkiler içer, lüks restoranlarda vakit geçirirdim. Şimdi 30 liralık şarap içiyorum ve 4. kadehten sonra aynı sarhoşluğu hissediyorum. Pahalı içkilerin tek farkı cebimde bıraktıkları boşlukmuş.

Mutluluğun Gerçek Kaynağı

30’lu yaşlarımda mutluluğu lükste, markada, pahalı tatminlerde arardım. Şimdi ise mütevazi bir hayatın içinde daha sakin ve huzurlu olduğumu fark ettim. Hayatın son virajında, hafızada kalacak olanlar, elimi tuttuğunda hissettiğin güven, sıcaklık ve kalbindeki mutluluk olacak. Saatin fiyatı ya da markası değil, hissettirdiği duygular önemli.

Duyguların Enerjisi

Zaman geçtikçe, anılarımızda markalara değil, duygulara yer kalıyor. Keşke aynı pencereden bakabilseydik. Hayatın gerçek anlamını ve mutluluğun kaynağını anlayabilseydik. Yaşlanıyorum ve artık anılarımda sadece duygulara yetecek kadar enerji var.Hayatın farklı dönemlerinde, sahip olduğumuz şeylerin ve yaşantıların anlamı değişir. Gençken lüks ve statü simgelerine önem verirken, yaşlandıkça gerçek huzur ve mutluluk önem kazanıyor.