Ankara'nın Bentderesi, adı duyulduğunda çoğu kişinin aklına sadece bir semt gelmez; genelevleriyle bilinir. Bentderesi, başkentin karanlık ve gizemli köşelerinden biridir ve birçok ilginç hikayeye ev sahipliği yapar. Ünlü ses sanatçısı Sevim Tuna'nın Ankara'ya ilk gelişinde yaşadığı olay da bu semtin ne denli yanıltıcı olabileceğinin bir örneğidir.
Sevim Tuna'nın Ankara Macerası
İzmir'den Ankara'ya gelen genç Sevim Tuna, başkentteki bir gazinoda sahne almaya başlar. Bayanlar matinesinde sahne aldığı bir gün, bazı bayanlar onu çaya davet eder. Sevim Tuna, nazik daveti kabul eder fakat adresi tam olarak almayı unutur. Aklında sadece 17 numaralı apartman ve "dere" kelimesi kalır. Kendisini taksiye atar ve şöföre, "Şeye gidicem, hani dereli falan bir semt var ya..." der. Şöför ise bu tariften Bentderesi'ni anlar ve Tuna'yı oraya götürmeye karar verir.
Yolda şöförle aralarında geçen diyalog ise oldukça ilginçtir. Şöför, Sevim Tuna'nın gazinoda çalıştığını düşünerek sorular sormaya başlar ve Tuna da bu soruları hevesle yanıtlar. Ancak şöförün "müşteri" ve "fiyatlar" hakkındaki sorularını kendi sahne aldığı gazinoyla ilişkilendirir. Sohbet ilerledikçe, yanlış anlaşıldığını fark etmeyen Tuna, şöföre gazinodaki yoğun ilgiyi ve müşteri memnuniyetini anlatır.
Şöför, Bentderesi'ne vardıklarında Tuna'ya nereye geldiklerini söyler ve işte o an Sevim Tuna büyük bir şaşkınlık yaşar. Aslında gitmek istediği yer Bülbülderesi'dir, fakat yanlış anlaşılma nedeniyle genelevleriyle ünlü Bentderesi'ne getirilmiştir.
Bentderesi'nin Tarihi ve Anlamı
Ankara'nın Bentderesi, geçmişte kentin önemli ticaret ve yerleşim merkezlerinden biriydi. Ancak zamanla, bölge genelevlerin yoğunlaştığı bir semt haline geldi. Bu durum, semtin adının da bir sembol haline gelmesine neden oldu. Bentderesi, zaman içinde Ankara'nın karanlık yüzlerinden biri olarak kabul edildi ve birçok hikaye ve anıya ev sahipliği yaptı.